top of page

Kendine Ait Bir Yol, İzmir’in UNESCO Dünya Mirası listesindeki Bergama ilçesinde, Pergamon Akropol’ünün eteklerindeki tarihi Kale Mahallesi’nde psikocoğrafya kavramı ekseninde yürüyen, bu yürüyüşlerini sanatsal bir üretime dönüştüren Burcu Işık, Fatih Kurunaz, Günseli Baki, Nesrin Ermiş, Mine Özkan, ve Yücel Tunca’nın deneyimlerini yansıtan kollektif bir çalışmadır. 

 

1950’lerde avangard sanat hareketlerinden Situasyonist Enternasyonel’in ortaya attığı kentsel alanın davranışsal etkilerini keşfetmenin bir yolu olan “psikocoğrafya”nın yöntemlerini kullanarak oyun inşacı bir anlayışla gerçekleştirilen bu yürüyüşlerde amaç modern yaşamın rutininin bir süreliğine de olsa dışına çıkarak günlük hayatımızdaki yabancılaşmayı kırmaya çalışmak ve  yaratıcı potansiyeli açığa çıkarmaktı. Bu yüzden katılımcılar, her zaman yürüdükleri yolların aksine, zihnin bedenle dansında çevresel uyarıcılara açık bir biçimde mekanda kaybolarak, kentin kendileri üzerindeki etkisini farkına varmaya çalıştılar. Fotoğraf, metin ve buluntu materyalleri kullanarak deneyimlerini yansıtan fotoğraf fanzinleri ve duygu haritaları ürettiler.  

 

Burcu Işık günlük alışkanlıklarını üzerinden atmaya çalışan acemi bir flanözdü; Mine Özkan  kapının ardındakilere yolculuk yapan bir zihinsel gezgin; Fatih Kurunaz mimar olduğu için her zaman geldiği mahallede hiç bilmediği sokaklara sapan meraklı bir aylaktı. Nesrin Ermiş, Xavier De Maistre’nin “Odamda Yolculuk” kitabından aldığı ilhamla antik kentin eteklerinde parşömen ürettiği arka bahçesinde bu defa çalışmak için değil, kaybolmak üzere bir yolculuğa çıkmıştı. Yücel Tunca için Kale Mahallesi bütün duyguları içinde barındıran devasa bir evdi, yaşayanlar değişse de bu mahalle hep vardı. Günseli Baki içinse modern şehir yaşantısından kaçıp yerleştiği eviydi, göçebe ruhunun yerleşik yaşantısının sınırlarını belirlediği bu yerde sınır neydi?

 

Bireylere dayatılan fiziksel çevreden bir sapmayı ifade eden psikocoğrafya odaklı bu yürüyüşlerde dayatmalara karşı gelen adımlarımız yaratıcılığımızı ortaya çıkarma ve üretmeye olan ihtiyacımız için bir araç, her çalışma ise kendine ait bir yol oldu. 

 

Artık yürüdüğümüz yollar eskisine benzemiyordu.

Haziran 2019, Bergama

SERGİ KATALOĞU

1950’lerde avangard sanat hareketlerinden Situasyonist Enternasyonel’in ortaya attığı kentsel alanın davranışsal etkilerini keşfetmenin bir yolu olan “psikocoğrafya”nın yöntemlerini kullanarak oyun inşacı bir anlayışla gerçekleştirilen bu yürüyüşlerde amaç modern yaşamın rutininin bir süreliğine de olsa dışına çıkarak günlük hayatımızdaki yabancılaşmayı kırmaya çalışmak ve yaratıcı potansiyeli açığa çıkarmaktı. Bu yüzden katılımcılar, her zaman yürüdükleri yolların aksine, zihnin bedenle dansında çevresel uyarıcılara açık bir biçimde mekanda kaybolarak, kentin kendileri üzerindeki etkisini farkına varmaya çalıştılar. Fotoğraf, metin ve buluntu materyalleri kullanarak deneyimlerini yansıtan fotoğraf fanzinleri ve duygu haritaları ürettiler...

AFIS_01.jpg

Sokağın Söyledikleri - Fatih Kurunaz

Bergama’nın tarihi Kale Mahallesi’nde kaybolmak üzere çıktığım şehirden kısa bir kaçış için başlangıç noktasını seçmek önemliydi. Belediyede mimar olarak çalıştığımdan sürekli geldiğim Kale Mahallesi’nde en az uğradığım Turgut Sokak; özellikle de bu sokağa Parmak Batıran Caddesi’nden girmek başlangıç için güzel bir noktaydı. Az uğradığım bir yer olduğundan merak ediyordum. Kaybolmak ve tabi keşfetmek için iyi bir başlangıç! Tabi ki bu sefer “çok sivil” kıyafetlerle ve güneş gözlüklerinin ardına saklanmış bir aylak adam edasıyla. Yoksa yarı resmi kıyafetlerle de olsa “Belediyeci” olarak kaybolmak biraz zor iş... 

Ekran Resmi 2019-06-18 18.47.54.png

ARKA BAHÇEMDE YOLCULUK  - Nesrin Ermiş

Eskiden Kardeş Sümer isimli bir mağaza, onun az ilerisinde de Şen Sineması vardı. Eskinin açık hava Şen Sineması şimdinin açık hava otoparkı! Bu değişimler içimi açmıyor maalesef ama yine de anneannemle serin yaz gecelerinde izlediğimiz filmleri anımsatıyor bana. Şen Sineması’ndan Parmaklı Mescit’e çıkan dar sokağın hemen karşısında yüksek duvarlı bir ev var; Barbaros Mahallesi, Yılanlı Sokak, Numara 1. Evin girişi arkaya, gizli bir bahçeye bağlanıyor; benim arka bahçeme... Bu bahçe hafta sonları ya da boş zamanlarımda gelip geleneksel yöntemlerle parşömen ürettiğim bir atölye aslında. Ama bugün üretim yok. Xavier De Maistre’nin odasında 42 günlük zorunlu ev hapsi sırasında yazdığı kitabı ‘Odamda Yolculuk’u okuduktan sonra ben de bahçemde bir yolculuğa hazırlanıyorum... 

Ekran Resmi 2019-06-18 18.47.34.png

KATMANLAR - Yücel Tunca

Elimde, cildi dağılmış, sayfaları birbirine karışmış bir kitap var sanki. Okumaya nereden başlayacağımı bilemiyorum. Bildiğim, hangi sayfasından başlarsam başlayayım birbirinden kopukmuş gibi görünen hikayeler beni içine alıp sürükleyecek. Daha önceden okuduklarım ile ilk kez okuyacaklarım iç içe geçerek zihnimi bütüne doğru taşımaya çalışacak. Şunu da biliyorum ki o bütüne ulaşmak hiç mümkün olmayacak. Çünkü kayıp sayfalarla beraber yitip gitmiş hayatların binlerce yıllık gizemine ulaşmak mümkün değil. Üstelik bir yandan okuyucusu, bir yandan da yüzlerce karakterinden biri olduğum kitap yazılmaya devam ediyor...

Yücel Tunca_1_KAPAK-2d.jpg

Bir Acemi Flanöz - Burcu Işık

Hava çok sıcak. Kale Mahallesinin dar sokaklarında, uzun yokuşlarında bu havada dolaşmak istemiyorum. Bu yüzden akşamüstü çıkmaya karar veriyorum. Saat altı gibi yola koyuluyorum. En sevdiğim yokuştan ağır adımlarla çıkıyorum mahalleye. İlk sokaktan sağa dönüyorum. Evlerin çoğu taştan yapılmış. Bu taş evler betondan olanların yanında güzellikleriyle hemen göze çarpıyorlar. Neredeyse bütün evlerin duvarında ya da kenarlarında çiçekler var. Rengarenk. Dikkatimi en çok sarmaşık güüleri çekiyor. Bana yazı hatırlatıyorlar...

Ekran Resmi 2019-06-18 18.47.02.png

SINIRDA- Günseli Baki

İstanbul’dan iki yıl önce Bergama’ya, antik kentin eteklerinde iç içe geçmiş üç mahalleden; Talat Paşa, Ulu Cami ve Kurtuluş Mahalle’sinden oluşan, kentlilerin verdiği ismiyle Kale Mahallesi’ne yerleştim. Her biri birbirine benzeyen apartmanları, güvenlikli siteleri, yapay sahil parkları, AVM’leri, yürümeye imkan vermeyen sokakları ve insanda intihar etme isteği uyandıran trafiğiyle İstanbul, artık yaşanması zor bir şehir haline gelmişti. Bergama’da yaşamaya karar verdiğimde nasıl bir yerde yaşamak istediğimi aşağı yukarı biliyor gibiydim. Eskiden çoğunlukla  Rumların yaşadığı, antik kentin eteklerindeki eski bir mahalleye Kale Mahallesi’ndeki bir sokağın köşesine; labirenti andıran, küçük odalarıyla birbirinin içine geçmiş bir eve taşındım...

KAPAK.jpg

DOKUZ KAPI - Mine Özkan

Kıştan alacaklı, yaza borçlu bir Mayıs günü. öğlen saati. Sokağın başında duruyorum.. İçimde birbirinden bağımsız bir sürü his, hangisine tutunup atsam ilk adımı diye düşünüyorum birkaç saniye. Tüm hisler asılı kalıyor kapı kilitlerindeki ağır anahtarlar gibi.. Tamam diyor içimdeki ses.. Kapılar.. Yürüdüğüm yollara açılan, kapanan, kırılan, dökülen, sevilen, sövülen, kimi zaman aralık, kimi zaman karanlık kapılar... DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ...

Ekran Resmi 2019-06-18 18.47.18.png

MEKTUPLAR - Haftanın Psikocoğrafi Oyunu

“Haftanın Psikocoğrafi Oyunu: Bergama'nın en güzel ağacı hangisi? 

Neden bu ağaç sizce en güzel? Ağaç uzun boylu mu? Yoksa kısa mı? Yapraklarının şekli nasıl? Onunla hiç konuştunuz mu? Size neler anlattı? Bu ağaç Bergama’nın nerdesinde? Tarif ediniz. Evinize kaç adım? Ağacın bulunduğu sokakta var? Evler renkli mi? Ağacın etrafındaki evlerin isimleri var mı? Burnunuza lokma kokuları geliyor mu? Sokaktaki dokular nasıl? Anlatınız.Ağaç her gün ne dinliyor? Ağacın etrafında duyduğunuz sesler neler? Dinleyiniz ve bize her şeyi küçük bir not kağıdına sokağın köşesindeki bakkaldan aldığınız kalemle yazarak, 22 Haziran Cumartesi saat 18:30’da Akasya Park’a getiriniz. Sonuçtan memnun kalacaksınız. “Kendine Ait Bir Yol” Ekibi Haziran 2019”... 

C0ACFDDE-2528-4C0A-ACB4-6CCEC39C8C83.JPG

FOTOĞRAF FANZİNLERİ

DUYGU DURUM HARİTALARI

Sergi

SERGİ

Sergi bir durum inşa etme performası olarak Akasya Park'ta bir grafitinin olduğu duvarda açılmıştır. Situasyonist Enternasyonel'in deyimiyle amaç “uçucu anların kararlı biçimde düzenlenmiş bir çeşitlemesi yoluyla yaşamın tutkulu bir bolluğuna ‘dolaysız katılım"dır. "Bergama'nın en güzel ağacı hangisi?" psikocoğrafi oyununa  katılan Bergamalıların  yazdıkları mektuplar sergilenerek izleyicilerin durum inşa etme  ve üretim sürecine katılması sağlanmıştır. 

bottom of page