29 Haz Cmt
|Akasya Parkı
Kendine Ait Bir Yol - bir kentin psikocoğrafyası
İzmir’in Bergama ilçesinde, Pergamon Akropol’ünün eteklerindeki tarihi Kale Mahallesi’nde psikocoğrafya kavramı ekseninde yürüyen, bu yürüyüşlerini bir üretime dönüştüren Burcu Işık, Fatih Kurunaz, Günseli Baki, Nesrin Ermiş, Mine Özkan, ve Yücel Tunca’nın deneyimlerini yansıtan kollektif çalışmadır
Saat & Yer
29 Haz 2019 18:00 – 30 Haz 2019 21:00
Akasya Parkı, Kurtuluş Mahallesi, Kayalık Sk. No:1, 35700 Bergama/İzmir, Türkiye
Bu Etkinlik Hakkında
Kendine Ait Bir Yol, İzmir’in UNESCO Dünya Mirası listesindeki Bergama ilçesinde, Pergamon Akropol’ünün eteklerindeki tarihi Kale Mahallesi’nde psikocoğrafya kavramı ekseninde yürüyen, bu yürüyüşlerini sanatsal bir üretime dönüştüren Burcu Işık, Fatih Kurunaz, Günseli Baki, Nesrin Ermiş, Mine Özkan, ve Yücel Tunca’nın deneyimlerini yansıtan kollektif bir çalışmadır.
1950’lerde avangard sanat hareketlerinden Situasyonist Enternasyonel’in ortaya attığı kentsel alanın davranışsal etkilerini keşfetmenin bir yolu olan “psikocoğrafya”nın yöntemlerini kullanarak oyun inşacı bir anlayışla gerçekleştirilen bu yürüyüşlerde amaç modern yaşamın rutininin bir süreliğine de olsa dışına çıkarak günlük hayatımızdaki yabancılaşmayı kırmaya çalışmak ve yaratıcı potansiyeli açığa çıkarmaktı. Bu yüzden katılımcılar, her zaman yürüdükleri yolların aksine, zihnin bedenle dansında çevresel uyarıcılara açık bir biçimde mekanda kaybolarak, kentin kendileri üzerindeki etkisini farkına varmaya çalıştılar. Fotoğraf, metin ve buluntu materyalleri kullanarak deneyimlerini yansıtan fotoğraf fanzinleri ve duygu haritaları ürettiler.
Burcu Işık günlük alışkanlıklarını üzerinden atmaya çalışan acemi bir flanözdü; Mine Özkan kapının ardındakilere yolculuk yapan bir zihinsel gezgin; Fatih Kurunaz mimar olduğu için her zaman geldiği mahallede hiç bilmediği sokaklara sapan meraklı bir aylaktı. Nesrin Ermiş, Xavier De Maistre’nin “Odamda Yolculuk” kitabından aldığı ilhamla antik kentin eteklerinde parşömen ürettiği arka bahçesinde bu defa çalışmak için değil, kaybolmak üzere bir yolculuğa çıkmıştı. Yücel Tunca için Kale Mahallesi bütün duyguları içinde barındıran devasa bir evdi, yaşayanlar değişse de bu mahalle hep vardı. Günseli Baki içinse modern şehir yaşantısından kaçıp yerleştiği eviydi, göçebe ruhunun yerleşik yaşantısının sınırlarını belirlediği bu yerde sınır neydi?
Bireylere dayatılan fiziksel çevreden bir sapmayı ifade eden psikocoğrafya odaklı bu yürüyüşlerde dayatmalara karşı gelen adımlarımız yaratıcılığımızı ortaya çıkarma ve üretmeye olan ihtiyacımız için bir araç, her çalışma ise kendine ait bir yol oldu.
Artık yürüdüğümüz yollar eskisine benzemiyordu.
Burcu Işık
Fatih Kurunaz
Günseli Baki
Nesrin Ermiş
Mine Özkan
Yücel Tunca
Haziran 2019, Bergama