Merkezkaç Sanat Kolektifi, Kültür İçin Alan ile birlikte yürüttüğü "Karşılaşmalar" sergisinin ardından, bir kolektifler buluşması gerçekleştiriyor. "Birlikten güç doğar" İlkesiyle yurt içi ve yurt dışından çeşitli kentlerde faaliyet gösteren sanat kolektifleri ve inisiyatiflerini bir araya getiriyor. Projede bir araya gelen kolektifler, kimlik, iktidar, ekoloji, yabancılaşma, göç gibi toplumsal meseleleri, çağdaş sanatın güncel sorunlarıyla birlikte düşünmeye çalışarak, olası çözümlere yönelik önermelerde bulunmaya çalışıyor.
Sergi, panel ve söyleşilerde kolektiflerin merkez ve merkez dışı bölgelerde kendi sanat pratikleriyle ne gibi değişimler gerçekleştirdiği üzerine çalışmayı ve bu değişimleri saptamayı, kolektif sorunlarını beraberce ele alıp düşünerek diyalog ortamını canlandırmayı amaçlıyor. Yeni kolektiflerin sorunlarına ışık olmak ve genç sanatçı adaylarına yeni bakış açıları sağlamak projenin hedefleri arasında.
Kolektifler Buluşmasına İzmir'den Sarı Denizaltı Sanat İnisiyatifi, Günseli Baki'nin “Ziyaret” ve Yücel Tunca'nın “Kaygan Zemin” çalışmalarıyla katılıyor. Sarı Denizaltı Sanat İnisiyatifi, kendine yabancılaşan insanın sıkışmışlığına günümüz koşulları üzerinden bakıyor ve “Pasaj” projesinin kollektifleri bir araya getirme çabasına rağmen bir araya gelemeyişleri çalışmasının odağına alıyor. Birbirini yüzlerinden tanıyamaz ve birbirini anlayamaz hale gelen insanların iletişim çabasını sembolik bir anlatımla işliyor. Sergi alanını imgeler ve seslerle doldurarak, kaçınılmaz olan temassız ve mekansız çevrimiçi ortamı Vural Pasajı’nda bir illüzyonla ziyaret ediyor.
Sergi mekanına ses yerleştirme, loop.
ZİYARET - Günseli Baki
“Her şey benim için bir alegoriye dönüşüyor” Baudelaire
Küçük dükkanlarıyla pasajlar bir alışveriş mekanının ötesinde insanların daha yakın ve sıcak ilişkiler kurduğu kent mekanlarıdır. Kapanan bu mekanların yerini modern şehirlerin fantazmagoryası olan AVM’lere bırakması, toplumsal sistem nedeniyle kendine yabancılaşan insanın sıkışmışlığını da beraberinde getirir. Gerçeklik ve illüzyon bir aradadır.
Pandemi yüzünden evlere kapandığımız bu dönemde artan sıkışmışlık, maskeli yüzlerle kurmaya çalıştığımız sınırlı, temassız ilişkilerimiz ve mekansız çevrim içi bağlantılarla farklı bir illüzyonu yaşıyoruz. Bu çalışma bir araya gelemeyişler üzerine terkedilmiş bu mekanı insan imgeleri ve sesleriyle doldurma girişimi; bir alegori, pasaja bir ziyaret.
KAYGAN ZEMİN - Yücel Tunca
İnsanlar arası iletişimi dejenere eden kakafoninin görsel dile tercüme edilmesi üzerine bir deneme. Belli bir mesafeden bakıldığında anlamsal bir bütünlüğe sahipmiş gibi görünen imgeler toplamı, yaklaştıkça ayrışıyor ve önce kendi parçalarını, peşi sıra bütünü anlamsızlaştırıyor. Hakikatin belirsizleştiği kaygan zeminde ne sözcükler ne de görüntüler hayatın özüne dair bütüncül bir anlama sahip olamıyor.